ŞİRKETLERİMİZ AR-GE MERKEZİ KURMALI

Şubat 27, 2014  

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Işık, Kocaeli'de
“Diyorlar ki ‘otomotiv sektöründe ithalat ve ihracat dengeli’. Hayır, öyle değil. Biz hazır otomobil alımında ithal bağımlısıyız. Her 100 otomotivden 78’ini ithal ediyoruz ama otomotiv yan sanayisinde net ihracatçıyız”

 

Gebze’deki Otomotiv Yan Sanayi İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’nde (TOSB) kurulan Ömür-Dayanım İnovasyon Merkezi’nin (OTAM) açılış töreninde konuşan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı FikriIşık, ülkenin kahramanları olduğunu belirterek, her türlü tartışmanın aslında bedelini sanayicilerin, iş adamlarının ve büyük oranda da KOBİ’lerin ödediğini ama bugüne kadar hiçbir engelin sanayicileri yıldırmadığını söyledi.

Türkiye’nin dünyaya örnek modellerinden birinin organize sanayi bölgeleri (OSB) olduğuna, şu anda pekçok Avrupa ve dünya ülkesinin OSB’lerin güzel uygulamalarını Türkiye’de gördüklerine dikkati çekenIşık, “Bizim dünya çapında tutan modellerimizden bir tanesidir OSB’ler. Hele hele ihtisas OSB’leri, daha da takdir edilen yapıya geldi” diye konuştu.

Işık, OSB’lere kesinlikle arazi rantına müsaade etmeyeceklerini vurgulayarak, talep toplandığı sürece yeni OSB kurulmasının önünü açtıklarını kaydetti.

Sanayiciler yatırım yaparken sermayeyi arazi için değil, üretimde kullanmasını istediklerini dile getiren Işık, “Bu noktada gereken çalışmayı yürütüyoruz ama büyük gururla görüyoruz ki OSB’lerimiz dünyaya örnek olma noktasına geldi” ifadesini kullandı.

Işık, taşıt araçlarıyla ilgili gelinen noktanın daha ötesine gidebilmek için Ar-Ge ve inovasyona yatırım yapmaları gerektiğini belirterek, şöyle konuştu:

“Aslında Türkiye’nin gidişatını özetleyen, örneklendiren sektör, otomotiv yan sanayi sektörümüz. Diyorlar ki ‘otomotiv sektöründe ithalat ve ihracat dengeli’. Hayır, öyle değil. Biz hazır otomobil alımında ithal bağımlısıyız. Her 100 otomotivden 78’ini ithal ediyoruz ama otomotiv yan sanayisinde net ihracatçıyız ama ihracatımızın katma değerini arttırmak durumundayız. Artık daha fazla nitelikli üretim yapıp, daha fazla ihracat ve daha fazla karlılık getirmek durumundayız. Bunun da yolu hiç kuşkusuz araştırma, geliştirme ve inovasyondan geçiyor. Bu noktada Türkiye’de çok güzel gelişmeler var. Artık teknokentler OSB’lerimizin içinde de kuruluyor. Artık üniversitelerimiz sanayicimizin ayağına gelmeye başladı. O eskiden burnundan kıl aldırmayan üniversite anlayışı yerini ‘Evet, biz de bu ülkenin kalkınmasında, gelişmesinde, ilerlemesinde sorumluluk almalıyız’ anlayışına bıraktı. Bu, çok sevindirici.”

“Şirketlerimizi Ar-Ge merkezleri kurması konusunda cesaretlendiriyoruz”

Üniversite ile sanayinin çok daha iç içe olmasını, çok daha güçlü iş birliği oluşmasını, bunu gerek fonlarla gerekse diğer mekanizmalarla desteklemek istediklerini aktaran Işık, “Artık Türkiye’nin geldiği teknoloji düzeyinde bize daha iyi teknolojiyi kimse lu. Bu teknolojiyi ancak ve ancak kendimiz geliştirebiliriz” diye konuştu.

Işık, lisanslı üretimde son noktaya geldiklerini dile getirerek, “Bundan sonra bu sektörde yapmamız gereken daha fazla Ar-Ge ve inovasyon. Bununla ilgili teknokentlerde Ar-Ge ve inovasyon çalışmalarına çok ciddi destekler veriyoruz. Şirketlerimizi Ar-Ge merkezleri kurması konusunda cesaretlendiriyoruz. Şimdi 4 Mart’ta inşallah Kocaeli’de yapacağız. 154 Ar-Ge merkezimizin performans endeksini açıklayacağız. Orada Ar-Ge merkezlerimizin karşılaştıkları sorunları da değerlendireceğiz” şeklinde konuştu. Işık, Türkiye’nin otomotiv sektöründe dışarıya yaklaşık 2 milyar dolar test ücreti ödediğini anımsatarak, bu rakamın gerek iş gücü kaybı gerekse cari açığına etkisi açısından mutlaka aşağı çekilmesi gerektiğini, bunu da ancak kendi test merkezlerini oluşturmalarıyla aşabileceklerini sözlerine ekledi.