ARAŞTIRMA VE PROJE KALİTEMİZİ YÜKSELTMELİYİZ

Ocak 30, 2014  

 

 

Tübitak TTO İmza töreni 10Tübitak TTO İmza töreni 12

 

TEKNOLOJİ TRANSFER OFİSLERİ DESTEKLEME PROGRAMI

– Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Işık:

“Düşük orta teknoloji seviyesinden, orta yüksek ve yüksek teknoloji seviyesine geçmek durumundayız. Bunu başarırsak şirketlerimizin karlılığı da rekabet etme seviyesi de yükselecek ve daha fazla mal ve ürünü daha yüksek katma değerle satacaklar”

 “Araştırma ve proje kalitemizi mutlaka yükseltmeliyiz”

TÜBİTAK’ta düzenlenen Teknoloji Transfer Ofisleri Destekleme Programı proje sözleşmeleri imza töreni öncesinde konuşan Işık, program kapsamında 2013’te 10 üniversiteye destek verildiğini belirtti.

Programı 10 yıl boyunca sürdüreceklerini ifade eden Işık, ülkenin geleceğinin bilim ve teknolojide olduğunu; Türkiye’nin üretmeden, istihdam oluşturmadan, ihracat yapmadan kalkınamayacağını söyledi.

Dünyanın geldiği noktada Türkiye’nin üretim seviyesini, düşük teknoloji ürünler seviyesinden, orta yüksek teknoloji ürünler seviyesine çıkarması gerektiğini vurgulayan Işık, şunları kaydetti:

“Şu anda yaptığımız üretim, düşük orta teknoloji üretim seviyesinde. Bundan dolayı da pazardaki ciddi rekabet, şirketlerin karlılığında azalma meydana getiriyor. Bu alanda yoğun bir rekabet var. Yoğun rekabet, şirketlerin karlılıklarını düşürüyor ve karlar azaldıkça şirketler, sanayiden hizmete doğru kaymaya başlıyor. Bunun sebebi Türkiye’nin üretim potansiyelinin azlığı değil, teknoloji seviyemizin düşüklüğüdür. Yapmamız gereken şey belli, Türkiye düşük orta teknoloji seviyesinden, orta yüksek ve yüksek teknoloji seviyesine geçmek durumunda. Bunu başarırsak şirketlerimizin karlılığı da rekabet etme seviyesi de yükselecek ve daha fazla mal ve ürünü daha yüksek katma değerle satacak. Burada da olmazsa olmaz olan teknoloji transferi, bilginin ekonomik ve sosyal faydaya dönüşmesi. Bu bir süreç, bu süreci yürütecek mekanizma da büyük oranda Teknoloji Transfer Ofisleri.”

Ülkelerin kalkınmasında, toplumların gelişmesinde başat rolün, üniversitelerin olduğunu anlatan Işık, “Bilginin üretilmesi, işlenmesi, ekonomik ve sosyal faydaya dönüşmesi üniversitelerin en temel görevlerinden biridir. Üniversitelerimiz bir yanda eğitim görevini yerine getirecek, Ar-Ge görevini ihmal etmeyecek, sosyal sorumluluklarını da unutmayacak” dedi.

Türkiye’de üniversitelerin eğitim ağırlıklı olduğuna dikkati çeken Işık, üniversitelerin, araştırma geliştirme misyonlarını da yerine getirmeleri gerektiğini söyledi. Işık, “Çok şükür son yıllarda bu noktadaki farkındalık ciddi ölçüde arttı. Artık üniversitelerimiz sadece eğitim misyonunu yerine getirmekle kalmıyorlar, Ar-Ge ve inovasyon misyonlarını yerine getirmek için büyük gayret gösteriyorlar. Türkiye’nin en önemli ihtiyacı olan bilginin ticarileşmesi noktasında üniversitelerimiz daha fazla inisiyatif alıyorlar, olması gereken bu” diye konuştu.

 

Üniversite-kamu-sanayi işbirliği programının 26 bölgedeki çalışmalarını tamamladıklarını dile getiren Işık, final çalıştayının şubat ayı başında yapılacağını bildirdi. Çalıştayın sonucunda ortaya çıkacak görüş ve önerilerin çok ciddi değer taşıdığına işaret eden Işık, şöyle devam etti:

“Artık ülkenin kalkınmasında herkes, üniversitede, sanayide, kamuda proaktif rol almak durumunda. Üniversite kendi evreninde hapsolup kalmamalı, ‘Bizim evrenimizden başka evrenler de var, biz buna ulaşmalıyız’ demeli ki diyor. Sanayi, ‘Ben sürekli yalnız başıma yürüyorum, kimse destek olmuyor’ psikolojisinden kurtulmalı ki bunu da büyük oranda başardık. Kamu da ‘Siz çalıştıkça yanınızda, arkanızda devleti göreceksiniz’ iradesini sağlam şekilde ortaya koyuyor. Sadece bizim bakanlığımızın TÜBİTAK, KOSGEB ve Bakanlığın Bilim, Teknoloji Genel Müdürlüğü aracılığıyla Türkiye’nin Ar-Ge ve inovasyonuna, patent üretimine, ürün geliştirmesine, tasarımına ayırdığımız büyük oranda da hibe olarak verdiğimiz desteğin tutarı 1 milyar 576 milyon lira. Bu Türkiye’nin 10 yıl öncesine göre inanılmaz bir rakam ama hala yetersiz, bunu daha da artıracağız. Hedefimiz 2023 yılında bu rakamı GSMH’nin yüzde 3’üne getirmek. Bunu başaracağız ama başarmamız gereken başka bir şey daha var. Bu paranın yerinde, etkin ve verimli harcanması noktasında herkesin mutmain olması.”

 “Dünya, bilim ve teknolojide birkaç kat hızla dönüyor”

Bilim, Teknoloji Genel Müdürlüğü araştırma merkezleri performans endekslerini tamamladığını ifade eden Işık, araştırma merkezlerinin hangi alanlarda hangi araştırma merkezinin daha iyi olduğunun artık görüldüğünü belirtti. Teknoparkların performans endekslerinin de tamamlandığını dile getiren Işık, “TÜBİTAK, KOSGEB ve Bakanlığın destek programlarının etki değerlendirmelerini yapma noktasına geldik. Bu değerlendirmeleri yapmak için ihtiyaç duyduğumuz veriler artık elimizde var” dedi.

Milletten alınan her kuruşunun yerinde harcanmasının birinci derecede sorumlulukları olduğuna dikkati çeken Işık, destek programlarının amacına ulaşıp ulaşmadığı ve yerinde kullanılıp kullanılmadığının daha ciddi ve detaylı ölçülmeye başlandığını, bu konuda çok daha ciddi hassasiyet ortaya koyduklarını bildirdi. Işık, “Ar-Ge ve teknoparkların performans endeksleri ile diğer bazı parametrelerin ortaya koyduğu temel sonuç, biz araştırma kalitesinde henüz çok iyi noktaya gelememişiz. Araştırma ve proje kalitemizi mutlaka yükseltmeliyiz. Başka türlü dünyanın dönüş hızını yakalamamız mümkün değil. Dünya, bilim ve teknolojide normal dönüş hızının birkaç katı hızla dönüyor” diye konuştu.

Bilginin hızlı şekilde ticarileştirilmesi, ekonomik ve sosyal faydaya hızlı bir şekilde dönüştürülmesi gerektiğini dile getiren Işık, “İçinde bulunduğumuz orta gelir tuzağından Türkiye’yi hızlı bir şekilde çıkaralım. Bir sıçrama yapalım” dedi.

 

Türkiye’nin 11 yılda ciddi ilerleme kaydettiğini dile getiren Işık, şöyle devam etti:

“Bulunduğumuz nokta mutlaka sıçrama yapmamız gereken nokta. Bunu da yapmak zorundayız. Bunu yapabilecek en önem unsurlardan biri üniversitelerimiz. Üniversitelerimizden Ar-Ge ve inovasyon noktasında çok daha büyük katkı bekliyoruz. Bilginin, ekonomik ve sosyal faydaya dönüşme sürecinde üniversitelerden daha fazla katkı bekliyoruz. Kamu olarak elimizden geldiğinin en iyisini, en fazlasını vererek destekleme kararlığındayız.”

Işık, artık üniversitelerin tematik alanlarda yoğunlaşmalarını sağlamaları gerektiğini söyledi.

Daha sonra TÜBİTAK Başkanı Yücel Altunbaşak ve destek alan üniversitelerin rektörleri, Teknoloji Transfer Ofisleri Destekleme Programı proje sözleşmelerini imzaladı.